Yazılar

AVCIL YAPI İLE YAŞANANLAR

Çok değerli ortaklarım,
Biliyorum sizler de en az bizim kadar Misland’ı arsa payı karşılığı olarak verdiğimiz müteahhidin Misland Konutlarını ne zaman bitireceğini ve konutların satışı sonucunda hisselerinizin elinize nakit para olarak ne zaman geçeceğini merak ediyorsunuz.

Malumunuzdur ki arsamız çok büyük ve kıymetli. Bu projemizi ele alabilecek güçte ve tecrübede bir firmaya sizlerden alınan yetkiler ile özel imkanlar sağlayarak burayı 32 yıllık ortaklığımızın bir hatırası, eseri ve kazancı olarak artık bir mutlu sona erdirelim istedik.

Bu kapsamda Avcıl Yapı firmasına işi ciddiye alması, özen göstermesi için sağlanan imkan ve yardımlar sağlamamıza rağmen bu firma, bu yerin zaten kazançlı olan bu hali ile sözleşme şartlarını zamanında ifa etmek yerine daha fazla nasıl kazanç elde ederiz diye işi beklemede tutup bazı etik dışı davranışlar sergilemeye başladılar. Kah inşaatın yapımında teknik şartname dışına çıkılmaya çalışıldı kah imarla ilgili çalışmalar yapılmaya çalışıldı. Hak edişlerinin doğmadığı yerlerde projesiz, ruhsatsız satışlar yapılmaya başlandı. Tabi 32 yıldır bir birine güvenen, ahlaki değerlere önem veren, ticari, ahlaka önem veren kurumumuz ortakları, AVCIL yapının bu hiç de kurumsal olmayan tutumlarından da rahatsız oldu. Bu kapsamda bizler yapılan her yanlış veya aykırı işte yasal haklarımızı kullandık.

Bu yasal haklarımızı kullanışımız, AVCIL yapı tarafından hep farklı ve kötü niyetli şekilde yorumlandı. Biz çok ortaklı bir yapı olarak her şeyi ne kadar kontrollü ve usulüne uygun olup olmadığını kontrol ettikçe, onlar yapmak istedikleri kötü niyetli şeylere muvaffak olamadıkça bizlere karşı öfke duymaya başladılar. Bu öfke yerini zamanla buraya nasıl tümüyle sahip olalım hırsına bıraktı.

Bizim AVCIL YAPI’ya karşı açtığımız davalar var. Bu davalar tespit davasıdır. Yani işi durdurmak için değil, eksik ve yanlışların tespiti için açılan “tespit davaları” idi. Tespit davası bir delil elde etmek için açılır. Her açtığımız tespit davasında da teknik şartnameye aykırı yapılmaya çalışılan şeyler mahkeme tarafından tespit edilmiş oldu. Böylece hesap mutabakatı yapıldığı zaman firmamız zarara uğratılmasın diye bizler bu işlemleri hukukçulardan inşaatçılardan danışmanlık alarak yaptık yapıyoruz ve yapacağız.

İşte bizim davalarımıza karşılık Avcıl Yapı da bu bilinçli tavrımızla baş edemeyince süreci baltalamak ve sonuçta da zaten yorulmuş olan bizleri bezdirerek Misland’ın üzerine çökmek için 2 yıldır planlı şekilde davalar açarak bizleri yıldırmaya çalışıyor. Proje, Teknik şartname, mahkeme tespitleri ve yapı denetimi dinlemeksizin kendi istediği şekilde yapıp, inşaatı da geciktirerek bizleri usandırarak sonunda hakim durumu kötüye kullanarak Misland’ın üzerine çökmek için uğraşıyor. Ancak 32 yıldır bozulmayan bu birlik beraberliğimizi anlamak herkese nasip olmaz. Biz ortaklar arasındaki bu bağ, bu birlik, bu güven, bu sorumluluk gereğince bizler de MİSLAND’ı kimseye peşkeş çekmedik, çekmeyiz, çekmeyeceğiz.

Çok şükür bugüne kadar başaramadılar, İnşaAllah bugünden sonra hiç başaramayacaklar. Önce beni farklı tekliflerle işin başından uzaklaştırmak istediler. 914 insanın 32 yıldır güvendiği bir insana rüşvet teklif etmeden evvel insan bir düşünür, burada artık kabul görmüş bir ahlak olduğunu idrak eder. Ancak herkesi parayla satın alacağını zanneden bu kişiler bunu yapamayacaklarını anlayınca hakkımda yalana müracaat ederek iftiralara başladılar. Tabi dediğim gibi bizim birlik ve vefamızı algılamak bu kişilere nasip olmadığı için bu güveni kırıp aramızda fitne oluşturamadılar. Bunu da başaramayınca bu kez beni tehdit etmeye ve beni vurmak veya vurdurmak için planlar yaptılar, çalışmalar yaptılar. Bunları duyuyor hissediyorduk.

Beni vurmak için uygun zemini bulamadıkları için 2021 Ramazan ayının ilk Cuma günü ikindi cüzüne giderken önce inşaata uğrayan oğlum ve aynı zamanda şirketin yönetim kurulu üyesi olan Sami’nin arabasını inşaatta görünce, müteahhit İbrahim Avcıl önce ofislerin önüne gelip 6 dk arabada oturup etrafı kontrol ediyor. Silahını ayarlayıp tekrar inşaata iniyor ve oğlumun olduğu kata çıkarak 1,5 dk içerisinde vurup kaçıyor. Bu olay Sami’nin örnek dairenin durumunu konuşmak için yanına gittiği taşeron Mehmet Bey ve Şantiye Şefinin yanında oluyor. Ayrıca kamera kayıtları da mevcut.

Oğluma 8 kurşun sıktı. Bu kurşunlarla birlikte saçılan bu öfke, fiziksel olarak olarak oğluma isabet etse de aslında bu kurşunlar bana ve 914 ortağımıza, bizlerin birlik beraberliğine sıkıldı. Ben 32 yıldır canla başla, evlatlarımı dahi bazı imkanlarından geri koyarak, yalnız kaldığım zamanlarda da onların da desteği ile 914 insanın emanetini ailecek koruduk. Maaşlarımızla yetindik. Aracılıklar etmedik, rüşvete bulaşmadık. Kendimize yontmadık. Bunları övünmek için söylemiyorum. Bu kadar kişi bize güvenmiş ise bu bizim asli görevimizdir. Görevimizi yaptık.

Oğlum ve aynı zamanda Yön. Kur. Üyesi olan Sami DEMİRBAĞ ne yazık ki bunu az daha canı ile ödeyecekti. Saldırgan İbrahim AVCIL’ın sıktığı 8 kurşundan 6 tanesi Sami’ye isabet etti. Hepsi bel bölgesi ve üstündeki atışlardır. 2 adet koluna, 2 adet sağ bacağına ve baldırına, 1 adet sol bacağına isabet etmiş ve bir tanesi de göğüs cebindeki cep seccadesini delip geçmiştir. Oğlumu Allah esirgedi ve bize bağışladı. Kurtulması bir mucize oldu. Üstünden 2 ay geçti ve oğlum daha yeni yeni adım atabilmeye başladı.

Tüm bu olanlara rağmen rahat durmadılar. Hadi biri suç işledi. Diğerleri de özür dilemek yerine hem tehditlerine devam ettiler hem de Misland’a çökme çabaları devam ediyor. Daha önce 10-15 civarında içerisinde büyük ortakların da olduğu ortaklardan hisse satın almaya çalışarak şirket içinde çoğunluk sağlamaya çalıştılar. Bu ortakların hepsi beni aradı, ne yapalım diye sordu. Ben de hisselerin değerini veriyorlarsa satmalarını söyledim. Ancak niyetleri anlaşılınca hiçbir ortak bir hisse bile satmadı.

Şu anda da Mardin’den Urfa’dan adam tutup, akrabalarını getirmiş. Bana gözdağı vermeye ve tehdide devam ediyorlar. Bu sebeple de Valiliğin talimatı ile Emniyet müdürlüğü şahsıma 7/24 yakın koruma polisi tahsis etmiştir. Yaptığımız işe, yaşana olaya ve şu anki devam eden hale bakınca AVCIL açısından utanç verici olsa da umursamaz tavırlarıyla hala inşaatı devam ettirmek peşindeler. Bu devam edecek iş ile hak etmedikleri halde AVM binasının üzerine çökmek için farklı farklı gruplar halinde 35 kişi aracı gönderdiler. Oysa AVM binası bir başarı pirimi alacaktı. 1,5 yılda bitmesi ve ortaklarımızın parasını erkenden alabilmesi mağdur olmaması için vaad edilmişti. Ancak üzerinden 4 yıl geçmiş ve bitirilememiş, teknik şartnameye uyulmamış, üstelik bizlere saldırı yapılmış, kurşun sıkılmış, kan dökülmüş olmasına rağmen hala aracı gönderip inşaata devam etmek istiyorlar.

Ayrıca bizlerin açtığımız fesih davasıyla sunduğumuz deliller sonucunda başlarına geleceği bildikleri için güya kendilerini haklı çıkarmak için yalancı şahitler tutarak gidip hakkımızda şikayetçi oluyorlar. Tuncay Avcıl ve Bilal Avcıl yalan ve iftira iddialarla kendilerinin bize karşı yaptıkları tehditleri sanki biz onlara yapıyormuşuz gibi şikayetlerde bulunuyorlar. Kendilerini hiç görmemiş olan aile fertlerimize bile şikayette bulunuyorlar.

Açtıkları 7 davanın 3 tanesi reddedildi. Tekrar 3 tane dava açtılar. Biz ise tek bir dava açtık. Fesih davası. Sözleşmeye, teknik şartnameye, projeye uymayan, kanun, nizam tanımayan bu şahıslarla çalışmamız mümkün değil. Tüm bu aykırılıklar mahkeme marifetiyle de tespit edildi. Öldürmeye teşebbüs suçundan sonra mahkemeye durdurma kararının iptal edilmesi için yaptıkları başvuruları da bu hafta reddedildi.

Tüm bu zengin görünme çabalarının yanı sıra Elektrik borçlarını ödemedikleri için elektriklerimiz ve artezyen suyumuz iki aydır kesiktir. Artezyen motorlarını yaktılar. İki aydır kasıtlı olarak yaptırmıyorlar. Ağaçlarımız kurumaya yüz tutmuş durumdadır. AVM’nin anahtarlarını ihtarname çekip istememize rağmen vermiyorlar.

Açtığımız davada verdiğimiz ekler ve deliller ile karşı tarafın açtığı davaların yazıları 300 sayfayı aştı. Ben okumayı da not almayı da alışkanlık haline getirdiğim için satır satır okuyup inceliyorum. EvvelAllah bunları da avukatımız Ali Eker ve İstanbul’da bu konularda uzman olan Avukat oğlumla haklarımızı korumaya devam edeceğiz ve kazanacağız İnşaAllah. Belki süreç 1-2 yıl daha uzayacak o kadar. Ama kimseye ortaklarımızın hakkını yedirmeyeceğiz. Bizi korkutarak ve yıldırarak bizden 10 Milyon TL yerine 50 Milyon TL almaya çalışıyorlar.

Bunların (Osman, Bilal ve Tuncay Avcıl) yalanlarına, fitnelerine, zalimliklerine ve özellikle tehditlerine boyun eğmeden devam edeceğim. Şayet bana bir şey olursa tüm ortaklarımdan ricam; konuların tümünü bilen ve vakıf olan yönetim kurulu ve büyük ortaklara (Ecmain Altungök, Ebedin Ergün, Celal Karakaya, İrfan Köse, Sami Demirbağ’i Mali Müşavirimiz Osman Demirel ve özellikle konuya vakıf olan Avukatlarımız Ali EKER ve Cihat DEMİRBAĞ’a ) kulak vermeniz ve bu zalimlere fırsat vermemenizdir.

Dua eder, dua bekleriz. Kalın sağlıcakla. 19.06.2021


MİS-AŞ GID. İNŞ. SAN. TİC. A.Ş.
Yönetim Kurulu Başkanı
Nihat DEMİRBAĞ